1940'lı yılların başı 2.Dünya savaşı... Savaşa giren yada girmeyen bir çok ülke yoksulluk ve sefalet içinde... Yeni kurulmuş Cumhuriyetimiz de savaşın bütün sıkıntılarını yaşamakta, ekmek karne ile halk yoksullukla mücadele ediyor.
Savaşın bu etkileri sürerken savaşın içinde olan tüm milletler Türkiye Cumhuriyeti'ni de bu savaşın içine çekmek için çabalıyorlardı. Dönemin Cumhurbaşkanı 'Milli Şef' İsmet İNÖNÜ üstün politik zekası ile Türkiye Cumhuriyetinin bu savaşın dışında kalmasını sağlıyordu. |
|
10. yılını henüz tamamlamış ekonomisini ve sanayisini yeni yeni oluşturmaya çalışan bir Türkiye Cumhuriyeti' nin bu savaşın içinde yer alması ileride telafisi belkide mümkün olmayan derin yaralar açabilirdi. İsmet İNÖNÜ ve Hükümetin ileri gelenleri bu savaşın dışında kalmak, itilaf ve ittifak devletlerinin hepsine aynı mesafede kalabilmek için kararlı bir denge politikası izlemişlerdir.
Yıl 1942, bozuk para ihtiyacını karşılamak için İngiltere'nin Bradbury Wilkinson Matbaasına 50 kuruşluklar bastırılır. Bu paraları taşıyan İngiliz gemisi Pire Limanı açıklarında Alman savaş uçakları tarafından bombalanır ve batar. Kasalarında bulunan bu paralar ve değerli yük sulara gömülür. Paralar tedavüle çıkmadan halkın eline geçer (kolleksiyonerlerimizin batan gemi olarak adlandırdıkları 50 kuruş). Olayın hemen sonrasında Hükümet yetkilileri paraların geçersizliğini ilan ederler.
|
Aynı yıl bu paraların yerine yeni çıkarılacak 50 kuruşlar için basım yeri olarak Almanya seçilmiştir. Almanya'daki Reichdruckerei Berlin, yani Alman Banknot Matbaası 50 kuruş, 10 lira ve 100 liralık banknotlarımızın basım yeri olmuştur. İlginçtir ki aynı tarihlerde American Banknote Company isimli Amerikan matbaasına da 50 liralık banknotlarımız bastırılmıştır. Sizin de dikkatinizi çektiği gibi Türkiye Cumhuriyeti Hükümetinin savaşın dışında kalabilmek için izlediği denge politikası, banknotlarımızın basımında dahi sürmüştür. |
O dönemde savaşın içinde bulunan bir ülkeye tek başına bütün küpürlerimiz bastırılmamıştır.
Koray Tekay
|